Fareler de İnsanlar Gibi Çalışma Belleğine Sahip
Beynimiz aldığı duyusal verileri, daha sonra kullanılmak üzere, her gün binlerce kere ve çok dar zaman aralıklarıyla çalışma belleğinde depoluyor. SISSA’nın ortaklığıyla sürdürülen yeni bir çalışma, bu işlevin kemirgen hayvanlarda da bulunduğunu gösteriyor: Bilişsel mekanizmanın evrimsel kökenlerine ışık tutan bir buluş.
Bilgisayarlarda RAM olarak tarif edilen mekanizmanın kavramsal anlamda bir benzeri, insanların ve primatların beyinlerinde de bulunuyor ve bilim insanları tarafından “çalışma belleği” olarak adlandırılıyor.
Çevreyle etkileşime geçtiğimiz her an, duyularımız belirli verileri topluyor ve bu veriler, geçici bir hafızanın yardımıyla kısa süreliğine taze ve kullanıma hazır tutuluyor; bu sayede bedenimiz gerekli işlemlerde (söz gelimi bir eylemde) bulunabiliyor.
SISSA’da görevli Mathew Diamond’ın liderliğindeki bir araştırma ekibi, benzer bir bellek sisteminin kemirgenler gibi görece basit memelilerde de bulunduğunu ilk defa ortaya koyuyor. İnsanların ve primatların sahip olduğu çalışma belliğine ilişkin çok sayıda çalışma yapılmıştı; ancak bu mekanizmanın diğer hayvanlarda olup olmadığına dair pek bir bilgimiz yoktu.
“Evrimsel açıdan daha basit organizmalarda çalışma belleğinin bulunduğunu bilmek, bilişsel mekanizmanın kökenlerini anlamamızda büyük katkılar sağlayacak” diyor Diamond. “Karşılaştırmalı psikoloji çalışmalarının, tarih boyunca bilim insanlarına, yalnızca beyin fonksiyonlarının evrimsel kökenlerinin izini sürmek açısından değil, insandaki bilişsel süreçlerin bizatihi kendi derinliklerini kavramak açısından da büyük yardımları dokundu.”
Diamond ve ekibi tarafından farelerde incelenen duyusal bellek türü ise dokunma duyusuyla ilgili. Çalışmada titreşimli uyaranların tanımlanmasına ilişkin olarak kemirgenlerin başvurduğu yol ile insanların tavrı karşılaştırılıyor (insanların parmak uçlarını kullandığı durumlarda fareler bıyıklarını kullanıyor).
“Fareler insanlara benzer davranış desenleri gösterdi; bu benzerlik, söz konusu hayvanların çevresel uyaranları tanımalarında ve onlarla etkileşime geçmelerinde duyusal bir kısa süreli bellekten yararlandıklarını ortaya koyuyor.” Araştırma Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) adlı akademik dergide de yayımlandı.
Diamond, “Çalışma belleği, olağanüstü bir bilişsel mekanizma,” diyor. “Tıpkı bir saklama kabı gibi beyin, en uygun eylemi tayin edebilmek için, kısa süre önceki deneyimlerin küçük parçacıklarını tutuyor. Böyle bir geçici hafıza olmasaydı, yeniden değerlendirme şansı olmadan bütün deneyimler de kaybolup gidecekti.”
“Çalışma belleği, oldukça dar bir zaman aralığında ve son derece sınırlı bir bilgiyi tutabiliyor. Bu sınırlar aslında bir fayda-maliyet dengesinin ürünü: Beynin sayısal işlem yapma kapasitesi sabit ve öte yandan, hangi eylemde bulunulacağına dair kararların çoğunlukla çabucak ve doğru bir biçimde alınması gerekiyor. Bu anlamda çalışma bellğimizin kapasitesi, doğruluk ve hız açısından olabilecek en ideal çözümü sunuyor.”
“Farelerde beynin çalışma belleğinden sorumlu bölümleri, henüz saptanabilmiş değil. Birçokları, farelerin beyinlerinin ‘prefrontal korteks’ gibi merkezlere sahip olmadığına inanıyor; ki primatlarda çalışma bellek işlevi beynin bu bölümünde,” diyerek sözlerine devam ediyor Diamond. “Bizi en çok şaşırtan, kemirgenlerin hafızayı idrak biçimlerinin insanlarınkine gösterdiği benzerlik oldu. Bu mekanizmanın nasıl işlediğine yönelik ayrıntıları anlamak içinse çalışmaya devam ediyoruz.”
-ScienceDaily–