Dikkat edin! Çocuklarınız için seçtiğiniz yatma vakti onların biyolojik saatleriyle uyumlu olmayabilir. Bu da onların gece uykularında zorlanmalarına sebep olabilir.

Colorado Boulder Üniversitesi’nde 14 çocukla 6 günde yapılan çalışmada, melatonin salgısı daha geç başlıyorsa, yatağa yatırılan çocukların daha geç uykuya daldıkları belirleniyor.

Biyolojik saate uygun olmayan zamanda yatmanın yetişkinlerde de insomnia gibi uyku problemlerine yol açabildiği biliniyor. Yetişkinler kendi yatma saatlerini seçebilirken bir çocuğun uyku saatini seçme olasılığı oldukça azdır. Aileler tarafından biyolojik saatle uyumsuz olarak seçilen yatma saatleri, geç uykuya dalma, uyku vaktine karşı gösterilen direnç gibi pek çok probleme yol açabiliyor.

Araştırmacıların belirttikleri üzere, melatonin hormonu salgılanması için uygun olan biyolojik saat ve yatma vakti arasında olan süre oldukça önemlidir çünkü, bu durum çocuklarda daha sonra oluşabilecek duygusal ve davranışsal promlemlere, bilişsel becerilerde yetersizliğe zemin hazırlayabilmektedir.

Bu problemi düzeltmek ve çocuklarda uyku düzenlemesini en iyi hale getirmek için yapmamız gereken ilk adım, fizyoloji ve çevrenin uyku ile olan ilişkisini daha iyi anlamaya çalışmaktır.

Ergenlik dönemindeki ve yetişkin bireylerle yapılan araştırmalarda gözlendiği üzere, ışık şiddetinin artması melatonin salgılanma süresini geciktirir. Bazı çocuklarda, sabahları ışık seviyesinin arttırılmasıyla ve gece ışığının sınırlandırılmasıyla  melatonin salgısının zamanlamasının sağlanabileceği belirtiliyor.Yalnız bu durumun henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmamış olduğu bildiriliyor.

Araştırma, seçilen 14 ailenin, 30 ve 36 aylık çocukları ile gerçekleştiriliyor. Bu çocuklar, geceleri en az 10.5 saat uyuyorlar ve hergün en az 45 dakika gündüz şekerlemesi yapıyorlar.

Melatonin hormonu seviyesini belirlemek için, bu çocuklardan, belli periyodlarda her 30 dakikada bir yatmadan önce tükürük örnekleri toplanıldı. 14 çocuktan alınan melatonin salgılarının başlangıç sürelerinin birbirinden farklı olduğu belirlendi. Bu da her birine özel uyku saati belirlenmesinin gerekliliğini ortaya koymuş oldu.

Elde edilen sonuçlarda, melatonin seviyesi yükselmeden yatağa yatan çocuklar, yaklaşık olarak 40 veya 60 dakkika içerisinde uykuya dalabiliyorlar. Araştırmacıların, bu durumdaki çocuklar için, bu kadar uzun bir süre yatakta dönüp uyumadıkları için, ‘uyuyamıyor ya da uyku problemi mi var’ gibi şeyler düşünmeye sevk edebileceği vurgulanıyor.

Araştırmacılar, her çocukta melatonin seviyesini ölçmenin hiç de pratik bir şey olmadığının altını çizerken, eğer çocuğunuz uyumak için direniyorsa ya da uyku problemine sahipse, o  zaman diliminde muhtemelen çocuğunuzun fizyolojik olarak uykuya hazır olmadığını da aklınıza getirmeniz konusunda uyarıyor.

2012’de yapılmış olan başka bir çalışmada da araştırmacılar, çocuklar gündüz şekerlemelerini atladıklarında ya da verimsiz yaptıklarında daha kaygılı olduklarını, daha az oynadıklarını, daha az ilgili olduklarını ve problem çözme becerilerinin azaldığını gözlendiklerini de tekrar hatırltıyorlar.

 

-sciencedaily-