Yeni bir dil öğrenmek için en iyi yöntem nedir?
Birden fazla dil bilmek beyniniz için harika fakat yeni bir dil öğrenmek için en iyi yöntem nedir? TED’in açık çeviri projesi gönüllüleri 7 tane ipucu paylaştılar. Bunlar şunlardır:
- Gerçekçi olun: Daha sonra bunalmış hissetmemek için basit ve ulaşılabilir amaçlar belirleyin. Alman çevirmen Judith Matz: ‘Bir dilin 50 kelimesini toplayın ve onları insanlarla kullanmaya başlayın. Ardından yavaş yavaş gramer öğrenmeye başlayın.’ diyor.
- Dili, bir yaşam tarzı değişikliğini öğrenmek gibi görün: Elisabeth Buffrad, İngilizceyi 27 yıldır öğreniyor. O: ‘Israrlı olmak en başarılı öğrencileri diğerlerinden ayıran şeydir. Dili; hasta, yorgun olduğunuzda bile takip edebileceğiniz bir alışkanlık olarak benimseyin.’ diyor.
- Öğrendiğiniz dili evde oyun haline getirin: Yabancı dili günlük yaşamınızın içine ne kadar çok bütünleşmiş yaparsanız, beyniniz yabancı dili o kadar değerli hatırlanması gereken bir şey olarak düşünür. Rus çevirmen Olga Dmitrochenkova: ‘Her olanağınızı yeni dile entegre etmek için kullanın.’ diyor. Örneğin; evdeki nesnelerin ismini üzerlerine yeni dilde yazarak yapıştırın, o dilde yazılan çocuk kitaplarını okuyun.
- Teknolojinin size yardım etmesine izin verin: Dmitrochenkova’nin çok iyi bir fikri var: ‘Telefonunuzun dilini yeni öğrendiğiniz bir dile çevirmek sadece eğlenceli değil aynı zamanda yeni kelimeleri öğrenmeniz için size yardımcı olur. Çevrimiçi olarak yapılandırılmış eğitim olanaklarından yararlanabilirsiniz. Hollandalı çevirmen Els De Keyser, kelimeleri ezberlemek için ‘zeki’ flash bellekleri öneriyor.
- Dil öğrenmeyi, yeni deneyimlere giriş kapısı olarak düşünün: İspanyol çevirmen, Sebastian Betti: ‘Yeni bir dil öğrenmek, daima yeni dili geliştirebileceğimiz, tema parklarını ziyaret etme, covboy şiirleriyle ve halk-rock festivalleriyle eğlenme gibi deneyimlere odaklanmaktır.’ demiştir. Diğer bir deyişle, o eğlenceli şeyleri düşünür ve onları dil öğrenme olanaklarına dahil eder. Diğer çevirmenlerin bazıları da bu tavsiyeyi paylaştılar. Örneğin; İtalyan ve Fransız çevirmen Anna Minoli İngilizceyi en sevdiği filmlerin dublajsız versiyonlarını izleyerek öğrendi. Hırvat çevirmen Ivan Stamenkovic, çizgi filmleri altyazısız izledikten yıllar sonra aniden İngilizceyi 5. Seviyede konuşabildiğini fark etti. Bu yüzden, bir dahaki sefere siz vegan havuçlu kek tarifine ihtiyaç duyabilir ve bunu yeni öğrendiğiniz dilde bulmaya çalışabilirsiniz.
- Yeni arkadaşlar edinin: Yeni öğrendiğiniz dilde iletişime geçmek çok önemli çünkü bu sayede söylemeden önce her bir cümleyi beyninizde çevirmeye çalışmak yerine, sezgisel olarak düşüncelerinizi açıklayabilirsiniz. Bunun için yakınlarınızdan bir yerli konuşmacı bulun. Ya da yabancı bir mektup arkadaşı araştırın ya da iki kişinin sırayla kendi dilini diğer gönüllüye pratik yaptırabileceği çevrimiçi programları var ve bu programlardan yararlanabilirsiniz.
- Hatalar konusunda endişelenmeyin: Yeni dilde konuşurken en genel bariyer hata yapma korkusudur fakat yerel konuşmacılar adeta üzerinize titreyen ebeveyn gibidirler. Onlarla iletişim kurmak için sizin bir girişiminiz, sizin yetenekli bir dahi olduğunuzu gösterir. Onlar sizin çabanızı taktir edip size yardım ederler. Akranlarınızla iletişim kurma konusunda geriliyor musunuz? O zaman sizden biraz küçük olan biriyle dil becerilerinizi test etmeye çalışın. Alman çevirmen Judith Matz: ‘Ben İtalyan bir çocukla yazışırken çok heyecanlanıyordum ve o çocukla aynı seviyede olduğumuzu fark ettim.’ diyor. Sabırlı olun. Ne kadar çok konuşursanız, o kadar çok yerel konuşmacıların anlaşılmaz diline yaklaşabilirsiniz. Böylece kendi akranlarınızla konuşabilirsiniz.
kaynak: http://blog.ed.ted.com/2016/01/19/how-to-learn-a-new-language-7-tips-from-ted-translators/
ÇEVİREN: Zeliha Demirci