Meditasyon, evrensel olarak her derde deva olarak görülür. Endişeyi azaltma, konsantrasyonu artırma, HIV hastalarının tedavisine katkı sağlama ve hatta insanların yaşam süresini (ömrünü) uzatma gibi özellikler meditasyonun faydaları arasındadır.

Meditasyonun iç huzura katkısı yadsınamaz olduğu halde, fizyolojik faydaları belirsizliğini sürdürmekteydi. Ta ki bir grup araştırmacı onları ortaya çıkarana kadar.

Sara Lazar, araştırma bilim uzmanı, 2011 yılında meditasyon hakkında yaptıkları kapsamlı bir çalışmada meditasyon sırasında beynin birçok alanında değişiklikler gözlemlediklerini belirtir. Yaptığımız işe odaklanmamız üzerinde kontrol sağlamamızdan sorumlu olan, öğrenme, kavrama ve hafıza gibi bilişsel işlemlerden sorumlu olan, empati ve şefkat gibi duygularımızı yöneten bölgeler meditasyon sırasında değişiklikler gözlenen beyin bölgeleri arasındadır.

Ayrıca, meditasyon yapan insanların, meditasyon yapmayanlara oranla; beyindeki gri madde denen yapıya daha çok sahip oldukları görülmüştür. Gri maddedeki artış müzikal yetenekler ve mantıksal çıkarımlar gibi yeteneklerdeki artışla ilişkilendirilebilir. Meditasyon beynimiz için güçlü bir vitamin gibidir. Zaten güçlü olan yönlerini daha da güçlendirir ve işlevselliklerini geliştirerek çok daha sağlam olmalarını sağlar.

Lazar’ın belirttiğine göre beyindeki korku ve saldırganlıktan sorumlu olan alan da meditasyon ile küçülmektedir. Günümüzde genç yaşlı herkesin karşılaştığı zorluklar göz önüne alındığında insanların sakin kalmasına yardım edecek güvenli bir yöntemin değerlendirilmesi gerekir. Meditasyonun ne kadar kolay olabileceği de göz önüne alınırsa, hepimiz meditasyon yapmayı ciddi ciddi düşünmeliyiz!

Kaynak: http://mic.com/articles/119514/science-shows-how-meditation-literally-changes-your-brain-for-the-better