Unutma ile ilgili bildiklerinizi unutun!
Yaşlandıkça bilişsel yeteneğimize neler oluyor? Beyinsel işlevlerimizin gittikçe azaldığını düşünüyorsanız, the Journal Topics in Cognitive Science dergisinde rapor edilen bir araştırmaya göre bu fikrinizi yeniden gözden geçirmelisiniz. Bu çalışma Tübingen Üniversitesinden Michael Ramscar tarafından yürütülmüştür. Çalışma araştırmacılar beyin aktivitelerinin düşüşüyle ilgili kanıt bulmak yerine, 20. Yüzyılın büyük eksikliği olarak standart bir ölçüm aracının olmadığını fark etmişlerdir. Ramscar “İnsan beyni yaş ilerledikçe daha yavaş çalışır.” demiştir. “Ama bu sadece zamanla çok fazla bilgi depolamamızdan kaynaklanır.”
Bilgisayarlar insanlar gibi belli bir miktar okuma ve yeni şeyler öğrenmek üzere tasarlanmıştır. Bir araştırmacı bilgisayarı sadece okuma üzerine ayarlarsa, bilgisayarın performansı genç bir yetişkine benzer. Ama eğer aynı bilgisayar bir hayat boyunca yaşanılan deneyimlerde yüklenirse yaşlı bir insan gibi performans gösterir. Bu bilgisayar genellikle yavaştır, ama kapasitesi düştüğü için değil. Aslında deneyimler arttığı için bilgisayarın veri tabanı genişler ve daha fazla bilgiyi işleme daha fazla zaman alır.
Günümüzde araştırmacılar teknoloji sayesinde insanların hayat boyu öğrenebilecekleri kelime sayısıyla ilgili daha nitelikli tahminlerde bulunabiliyorlar. Tübingen takımı bilgi birikiminin artmasından kaynaklanan hatırlama zorlukları ile beynin gerçek hatırlama performansını birbirinde ayırabilmişlerdir. Bir kişi düşünün, bu kişi iki insanın doğum gününü biliyor ve onları hatırlayabiliyor. Bu durumda Ramskar şöyle bir soru soruyor: “Şimdi biz bu insan 2000 kişinin doğum gününü bilen ama sadece doğru kişiyle doğru doğum gününü eşleştirebilen insandan daha iyi bir hafızaya sahiptir diyebilir miyiz?”
Cevap “hayır” gibi görünüyor. Ramscar ve ekibi bilgisayarlar modellerini çok kapsamlı dilsel veri kümeleriyle donattıklarında, standart kelime testinin yetişkinlerin kelime hazinelerini küçümsediğini fark etmişlerdir. Kelime sayısının artmasıyla bilgisayarın veri tabanından bilgiyi bulup çıkarması eskiye göre daha uzun zaman alır. Bu durum biraz garip ama bilgisayarlar ve insanların yaşlandıkça yavaşlamaları arasında böylece bağlantı kurulabilir. ‘Unutmayla ilgili her şeyi unutun’; Tübingen araştırmacısı Peter Hendrix tarafından “Eğer ben bir bilgisayarı yaşlı bir insana benzetmek istiyorsam, hafızadaki öğrenilmiş tüm bilgileri tutmalıyım ve dikkat için onların yarışmasına izin vermeliyim.” şeklinde açıklamıştır.
Bu araştırma gösteriyor ki; yaşlı insanlar isimleri benzer kör bir noktadan geri çağırmada zorlanmaktadırlar. İki yıl önceki jenerasyona göre bugün bu kör noktaya verilen çok farklı isimler var. Bu kültürel değişiklik isimlerin farklı anlamlara doğru gitmesine ve zamanla insanların kelimelere farklı anlamlar yüklemesine neden olur. Böylece kelime hazineleri hayatları boyunca sürekli artar. Buna göre kelimelerin hafızaya yerleştirilmesi, kullanılmasından daha zordur. Bu durum bilgisayarlar için de geçerlidir. Ramscar ve ekip arkadaşları bu buldukları bilgiler ışığında, neden yaşlandıkça beynin daha yavaş çalıştığını ve unutmaya daha yatkın olmasını beklediğimizle ilgili daha fazla açıklama sağlamaya çalışmışlardır. Onların çalışmaları ayrıca, test performanslarının nasıl değiştiği ve bilişsel yeteneğinin azalmadığı; bilakis geç yetişkinlerin sahip oldukları bilgilerin ileri düzeyde olduğunu göstermiştir.
En çok kullanılan bilişsel test yöntemlerinden biri olan ‘gruplayarak öğrenme’ testini ele alalım. Bu test için –aşağı/yukarı- ve –kravat/kraker- kelime grupları kullanılmıştır. Öğrenme bu kelimelerin hafızaya alınmasıyla bağlantılıdır. Tübingen ve takımı bu kelimeleri İngilizce öğrenen gruplarda birbirleriyle daha yakın ve daha sık kullanılan aşağı/yukarı kelime grubu gençler arasında daha iyi öğrenilirken, yaşlılar arasında kravat/kraker sözcükleri daha kolay öğrenilmiştir. Gençler birbirine yakın, bağlantı kurabilecekleri kelimeleri daha kolay öğrenirken, yetişkin insanlar birbiriyle çok da bağlantılı olmayan kelimeleri de öğrenebilmişlerdir.
As.Prof. Harald Baayen “Eğer bir dil yeteneği bir kelimeyi verdikten sonra diğerini seçebilmekse, gençler bu konuda yetişkinlere göre daha başarılı görünüyorlar. Ama elbette dildeki her şeyi uygun bir şekilde anlamak sadece bundan oluşmaz. Yetişkinler birbirleriyle alakalı olmayan kelimeleri bulmakta gençlere göre daha iyiler ve yetişkinler dili anlamada gençlere göre daha başarılılar.”
Kısaca araştırmacılar; yetişkinlerin bilişsel yeteneklerini test edebilmek için daha başka testler geliştirmek gerektiğine inanıyorlar. Michal Ramscar bu konuda şöyle bir yorum yapıyor: “Bireyler yaşlandıkça beyinsel faaliyetleri zayıflamaz. Bunun aksine onlar daha basit öğrenirler.”
Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2014/01/140120090415.htm