Davranışların sadece sosyolojik değil biyolojik açıklamaları da var!
Her gün başkalarının ne yapacaklarına- kavşağa yaklaşan bir sürücünün kırmızı ışıkta durup durmayacağı, belli bir görüşme stratejisinin istenen sonucu verip vermeyeceği gibi- tahminlerimize dayanarak kararlar veririz. Massachusetts Genel hastanesi araştırmacıları maymunlar arasında sosyal etkileşimi etkileyen iki tür nöron buldular. Bunlardan biri diğer bireylerle işbirliği yapılıp yapılmayacağına karar veren; diğeri ise başkalarının ne yapacağını tahmin eden nöronlar. Bulgular Cell dergisinin 12 Mart tarihli sayısı bu konuyu ele aldı.
“Uzun zamandır beynin içindeki nöronların karmaşık sosyal ilişkilere nasıl arabuluculuk ettiklerini anlamaya çalışıyorduk” diyor Massachusetts Genel hastanesi sinir cerrahisinden doktor Keren Haroush.“Frontal lobda anterior cingulate denen bir korteksin Rhesus maymunlarının işbirlikçi sosyal ilişkilerine aracılık etmede önemli bir rolü olduğunu saptadık. Hayvanın diğer maymunla iş birliği yapıp yapmayacağını bazı nöronlar kodluyor ve diğer bir grup hayvan kararını vermeden önce diğerlerinin ne yapabileceğini tahmin etmede etkinleşiyor. Diğer tahmin edici nöronların etkinliği ilişkinin sosyal içeriğinden bağımsız bir şekilde etkileniyorlar.”
Aslında, otizmli insanlarda ve antisosyal kişilik bozukluğu gibi sosyal gelişimi etkileyen diğer durumlarda anterior cingulate cortexde bozukluklara rastlandı. Bir kişinin aldığı kararlarda ve başkalarının ne yapacağını tahmin etmesinde aldığı rolü anlamak için Haroush ve tıp doktoru Ziv Williams, iki maymun üzerinde klasik mahkûm-dilemma oyununun bir çeşidini test etti.
Oyunda her iki maymuna da seçenek sunulmuş (sergilenen iki sembolün seçilmesi isteniyor) ve iki hayvanın arasındaki ilişki hangisinin ne kadar ödül alacağını belirlemiştir. Tekrar eden denemelerde birbirleriyle yan yana oturan maymunlar, deneyerek bir sembolün işbirliğini diğerinin ise ayrılma denilen iş birliği eksikliğini temsil ettiğini öğrenmişler. İki maymun da iş birliği sembolünü seçtiğinde ikisi de büyük boy içecek almış, biri işbirliğini diğeri ayrılma sembolünü seçtiğinde: işbirliğini seçen daha küçük, ayrılmayı seçen daha büyük boy içecek almış. Fakat eğer her ikisi de ayrılma sembolünü seçerse ikisi de küçük boy içecek almışlar. Bundan dolayı büyük boy içecek almak karşıdakinin ne seçeceğine karar verebilmesini gerektiriyormuş.
Hangi hayvana öncelik verileceği rastlantısal bir şekilde seçilmiş. İki maymun da seçimini yaptıktan sonra, hangisinin ne seçtiğini ve hangisinin hangi boy içecek aldığını görmelerine izin verilmiş. Hayvanlar genelinde ayrılma-işbirliği seçtilerse ve bir maymun bir önceki turda diğerinin ayrılma ve kendisinin birleşme sembolünü seçtiğini fark ederse, bu maymunun sonraki seferde işbirliğini seçme ihtimali az olmuş. Genellikle işbirliğinin seçildiği durumlarda ise, yine işbirliğini seçme ihtimalleri fazla olmuş. Denemelerin iki farklı çeşidi deneyin sosyal içeriğini değiştirmiş- birinde maymunlar farklı odalardayken diğerinde maymunlardan biri bilgisayara karşı oynamış- bir öncekinde işbirliği iken işbirliği ve karşılıklı ilişki ihtimalini sonrakilerde önemli derecede azaltmış.
ACC deki 353 ayrı nöron ölçülmüş ve hayvanlar seçimlerini yaparken bunların yarısının etkin olduğu ortaya çıkmış. Bu nöronların dörtte biri hayvanların kişisel tercihlerine bağlı olarak etkinliklerinde farklılık görülmüş. Bu nöronlardan etkilenerek yapılan tahminler hayvanın önceki eylemlerinin değerlendirilmesiyle yapılan algoritmalar kadar kesinmiş.
“Ayrıca bu tahmin edici nöronların ilişkinin sosyal içeriğinden eşsiz olarak etkilendiğini ve hayvanlar ayrıyken daha az etkin olduklarını ve bu durumun bu nöronların diğer bireylerin niyetlerini bekleme ve düşüncelerini gizleme konusunda destekleyici olduğunu bulduk” diyor Williams. Ayrıca, geçici olarak ACC’ nin aktivitesini durdurmak genel işbirliği ihtimalini ve karşılıklı işbirliği ihtimalini azalttı ki bu da önceki çalışmalardaki bozukluklardaki ACC ilişkisinin sosyal ilişkilere etkili olduğunun bulunmasıyla örtüşüyor.
“Sosyal ilişkiler karmaşık ve biz sadece burada bu ilişkilerin çok ufak bir açısına dokunduk” diye ekliyor Williams. Bu karmaşık ve çok yüzlü ilişkilerin insan beyninde nasıl kodlandığını anlamak ve bunu genellikle sosyal ilişki zorluklarıyla karakterize olmuş otizm ve anti sosyal davranış gibi hastalıklara yeni ve amaçlanmış tedavi geliştirmek için kullanmak bizim nihai umudumuz.
Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2015/02/150226132046.htm