Beyin Rüyaları Neden Anımsar?
Bazıları her sabah rüyalarını hatırlar. Ötekilerse nadiren birkaç tanesini…
Perrine Ruby liderliğinde bir ekip, bu iki grup insanın beynindeki farklılıkları anlamak üzere bir araştırma yürüttü.Neuropsychopharmacology adlı dergide yayımlanan dergi, şu sonuçlara değindi: temporoparateyal kesişim noktaları, yani beyinde bilginin işlendiği bölgeler, rüyasını sıklıkla anımsayanlarda daha aktif.
Beynin bu bölgesinde artan aktivite dikkatin dş uyarıcıya doğru yönlenmesini ve uyku arasındaki uyku-uyanıklık bilinç döngüsünün kuvvetlenmesine yardımcı olabilir; böylece rüyaların hafızada deşifre edilmesine de yardımı olur.
Neden rüya gördüğümüz ise rüyalarını sıklıkla anımsayan, genellikle anımsayan, nadiren anımsayan kişiler konusunu araştıran araştırmacılar için hala gizemini koruyor. Ocak 2013’te Lyon Neuroscience Araştırma Merkezinde yer alan Inserm araştırmacıları, şu iki gözlemlerini belirtiyorlar: “rüyalarını sıklıkla anımsayan” grup, “rüyalarını nadiren anımsayan” gruba göre uyku-uyanıklık arası zamanı iki kat daha fazla yaşımakla birlikte beyinleri işitsel uyarıcılara uyurken ve uyku-uyanıklık zamanında daha fazla tepki gösteriyor. Beyninin tepkiselliğinin artması, gece boyunca farkındalığı arttırabiliyor.
Araştırmacılar bu yeni araştırmada, beynin hangi bölgesinin bahsedilen iki grup arasında farklılık gösterdiğini araştırdı. 41 gönüllünün uykudaki ve uyanık halindeki doğal beyin aktivitelerini ölçen grup, Positron Emission Tomografi’sini kullandılar.
Perrine Ruby şöyle söylüyor: “Bu durum rüyasını sıklıkla anımsayanların dış çevre uyarıcılarına daha duyarlı olduğunu ortaya çıkarıyor. Ayrıca yine bu grup, rüyalarını deşifre etmekte daha iyiler. Uyuyan beyin, yeni bilgileri algılamaya açık değil. Bunu yapabilmek için uyanık olmak gerek.”
“İki grup rüyalarını farklı oranda anımsamakla birlikte, rüyalarını sıklıkla hatırlayanların öteki gruba göre daha fazla rüya ürettiğini söylemek de mümkün.”
Kaynak: http://medicalxpress.com/news/2014-02-brain.html