İşte size çoktan seçmeli bir soru: Aşağıdakilerden hangisi beynimizden gelen bir alarma örnektir?

1. Savaş ya da kaç tepkisi verilmesi gereken stresli  durumlarda vücutta hızla salınan adrenalinin yarattığı etki anı
2. Öfke patlaması yaşanılan bir an
3. Kendinizi çok depresif hissetiğiniz ve yataktan çıkmak istemediğiniz zamanlar
4. Aslında dikkatinizi vermeniz gereken bir görevde birdenbire daldığınızı ve başka şeyler düşündüğünüzü anladığınız an

Eğer herhangi birini ya da hepsini seçtiyseniz, cevabınız doğru.

Bu sistemden sorumlu olan Amigdala, bizim beynin alarmı dediğimiz bölge, limbik sistem içerisinde ufacık, badem şeklinde bir bölgedir. En önemli özelliği, acil durumlara dikkatini verebilmeyi ve bedeni bu duruma uygun olarak harekete geçirmeyi ya da durdurmayı sağlamaktır.

Bu iki şekilde olabiliyor: Birincisi, esas ve büyük alarm reaksiyonları şeklindedir. Örneğin, çocuğunuzun kalabalık bir ana yola çıkmak üzere olduğunu fark ettiğinizde çalışan alarm sistemi gibi. Tek yapmanız gereken derhal koşup onu ordan uzaklaştırmaktır. İkinci olarak, daha sessiz çalışan bir alarm şeklindedir. Herhangi bir görev esnasında hayallere daldığınızı fark ettiğinizde gönderilen alarm gibidir.

Alarm sistemi oldukça otomatik çalışır. Örneğin, kurduğu saatten önce uyanan kişiler vardır elbet aranızda.

Fakat bu oldukça önemli sistemin verimli iş yapabilmesi için, verdiği sinyalleri dinleyebiliyor ve doğru yorumluyor olmamız gerekir.

Aksi takdirde oldukça vahim durumlar yaşanabilmektedir. Depresyon, anksiyete bozuklukları, kronik stres genellikle bu yanlış yorumlamalar sonucu oluşmaktadır. Strese girmemek için alarm sistemini kapatmaya çalışmak asla işlevsel bir durum değildir. Bir sınav öncesi optimal süzeyde heyecanlanıyor olmak sizi sınav boyunca uyanık tutacaktır. Bu da başarı oranınızı arttıracaktır.

Bu yüzden alarm sisteminin size verdiği sinyalleri fark edin ve mutlaka dinleyin.