Çocukların bir müzik aleti çalıyor olmalarının işitsel becerilerini geliştirmek için oldukça önemli olduğunu bilmeyen yoktur. Son dönemde yapılan araştırmalar, bu etkinin yaşam boyu sürebileceğini gösteriyor, şayet müzik aleti ileri yaşlarda da çalınmaya devam ederse.

Ama geçen ay yayımlanan bir çalışma gösteriyor ki, çocukluk çağında çalınmaya başlanan müzik aleti beyinde bir takım değişikliklere sebep oluyor ve bu durum müzik aleti çalmayı bıraktıktan sonra da devamlılık gösteriyor.

Northwestern University araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen çalışmada, karmaşık seslere verilen yanıtlar beyindalgaları üzerinden ölçülüyor. Çocukluk çağında müzik aleti çalmış olduğunu belirten öğrencilerin bu seslere daha güçlü yanıtlar verdikleri belirleniyor. Beyinleri karmaşık sesleri ayırt edebilme konusunda daha başarılı bulunuyor.

Müzik aleti çalmak ile dil temelli öğrenme arasındaki ilişki de araştırmacıların kafasını kurcalayan en önemli konulardandır. Örneğin, okuma.

Okumayı öğrenebilmek için öncelikle çok iyi bir çalışma belleği gereklidir. Aynı zamanda konuşma sesleri içerisindeki ayrımı yapabilme, ses ve anlam ilişkisini kurabilme becerisi de olmazsa olmazlardandır. Prof. Nina Kraus, bu gibi becerilerin aktif olarak müzik aleti çalabilmekle oldukça güçleneceğini belirtiyor.

Yapılan bir çalışmada, yaşlı müzisyenlerin beyin fonksiyonlarını korudukları ve merkezi işitsel işleme merkezinin yardımı ile oldukça gürültü ortamda bile konuşmaları daha iyi ayrıt edebildikleri belirleniyor.

“Kokteyl Parti” problemi olarak da bilinen durumda, çalışmanın yazarlarından olan Dr. Claude Alain de, müzikle uğraşan geç yetişkinlerin gürültülü ortamda geçen konuşmalarla ilgili testlerde daha başarılı olduklarını belirtiyor.

Hem eğlenip hem öğrettiği açıkça görülen; bunca önemli kazanıma imza atan müzik aletlerinden bir tanesini çalmayı denemek istemez misiniz?

-nytimes-