Genç Beyinler Neden Paylaşmak İstemez?
Henüz gelişmekte olan prefrontal korteks, çocuklarda paylaşım konusunda zorluklara yol açıyor.
Çocuklar oyuncaklarını paylaşmayı reddediyor olabilirler. Çoğu zaman yaptıklarının yanlış olduğunu biliyor olsalar bile bu duruma çözüm getiremeyebiliyor. Son aylarda yapılmış olan yeni bir çalışmada beyindeki dürtü kontrol merkezlerinin henüz gelişmekte olması, bu çözümsüzlüğe sebep olarak gösteriliyor?
Araştırmacılar, yaşları 6 ila 14 arasında olan çocukları, benzer karar verme becerilerini gösteren iki görevde inceliyorlar. Görevlerde ellerindeki fişlerin adı bilinmeyen bir diğer katılımcıyla paylaşılması gerekiyor. Bu fişler daha sonra ödüller için paraya çevrilecektir. Buna göre birinci görevde, çocukların tekliflerinin herhangi bir önemi bulunmuyor. Fakat ikinci görevde, adı bilinmeyen çocuk teklifin adaletsiz olduğunu düşünüyorsa teklifi geri çevirebiliyor ve o zaman her iki çocuk da hiçbir şey kazanmamış oluyor. İkinci görev de böylece sosyal strateji kullanabilmeyi içeren bir hal alıyor.
Birinci görevde, küçük ve büyük çocukların benzer şekilde davrandıkları görülüyor. Fakat ikinci görevde daha küçük çocukların her ikisinin de hatalı teklifler yaptıkları ve adil olmadıklarını anlasalar bile kötü teklifleri kabul etme eğiliminde oldukları görülüyor.
Görev sırasında, çocukların beyinleri görüntülendiğinde daha küçük çocuklarda prefrontal korteksteki karar verme ve kendini kontrol etme becerilerinin de yer aldığı dürtü kontrol merkezlerinde daha az aktivasyon olduğu belirlenmiş. Ek olarak, yaştan bağımsız, bu bölgelerdeki aktivasyon azlığının, sosyal stratejilere yönelik bölgedeki aktivasyon azlığıyla paralel olduğu belirlenmiş.
Sonuç olarak, oyun esnasında adaletsizce davrandığını düşündüğünüz çocukların, aslında durumu kavramadıklarını düşünmemeliyiz. Durumu kavrasalar bile, uygun kontrol mekanizmalarını ve karar verme merkezlerini etkili kullanamamaktalar. Daha doğrusu ve basitçe, yememesi gerektiğini bildiği halde bir keki alıp hızla kaçmaktan kendilerini alıkoyamıyorlar.
[h3]Bu Bir Bahane Değil[/h3]
Araştırmacıların üstünde durduğu en önemli nokta ise; bu durum asla olumsuz ve kötü bir davranışın bahanesi olamaz. “Böyle gelmiş böyle gidecek” sonucu çıkarılamaz. Eğitim ve etkili sınırlarla oldukça verimli bir gelişim ve olumlu davranış değişiklikleri gözlenebilir.
-ScientificAmerican.com-