Zekâ Tek Başına Başarılı Olmaya Yetmiyor, Peki, ama neden?
Bill Gates, Steve Jobs ve diğerleri gibi oldukça zeki insanları biliyor ve tanıyoruz. Bu isimler gibi hem çok zeki hem de çok başarılı olanlar elbette mevcut. Fakat yine, pek çok yüksek IQ’ lu birey için de aynı şey söz konusu mu? Peki ama zeki oldukları halde, başarı neden pek çoğuna uğramıyor?
Psikolog Robert Sternberg, “Başarılı Zekâ” kavramı üzerinde özellikle duruyor.
Sternberg, “ Yüksek IQ’ ya sahip olmak yeterli değildir. Başarılı insan, güçlü yanlarını fark edip onları tanıyarak, onlardan fayda sağlama yoluna gitmelidir; fakat aynı zamanda güçsüz yanlarını da bilmeli, onları dengelemeye çalışmalı veya giderme yolları aramalıdır” diyor.
Örneğin, çok zeki oldukları bilinen liderlerin, yöneticilerin hatalarını kabul etme ve yanlış gidişatı değiştirebilme becerileri zayıf olabiliyor. Bu bireylerin çoğunlukla, bir başkasına güvenemedikleri, başkasından yardım isteyemedikleri veya bir görevi bir başkasına emanet edemediklerine dikkat çekiliyor.
Sadece yüksek IQ yeterli değildir!
Çünkü çok boyutlu bir kavram olduğu bilinen zekânın, diğer iki formu da başarı konusunda oldukça önemli. Bunlar; sosyal zekâ ve duygusal zekâ (Emotional Quotes-EQ) dır.
The Big Bang Theory adlı Amerikan komedi dizisini takip edenler bilecektir, orada oldukça yüksek IQ’lu bilim adamlarının yaşamları konu ediliyor. Yalnız, bu iki üstün zekalı bilim adamının sosyal zekası ve sosyal becerisi yok denecek kadar az. Ayrıca kendi garip davranışları hakkındaki farkındalıkları da çok az.
Diğer taraftan ve sıklıkla çok zeki insanların duygusal zekâdan da yoksun oldukları düşünülüyor. Hırslarına kurban olabiliyor ya da duygusal patlamalarını kontrol etme konusunda başarısız olabiliyorlar.
Oysa, Sternberg, yaratıcı zekânın pek çok alanda insanları oldukça başarılı kıldığından söz eder. Yaratıcı zekâ, olanların dışında iyi bir fikir ortaya atma, bir şey üretebilme, yaratabilme becerisi olarak tanımlanır.
Kısaca, zekânın pek çok formu bulunur ve hiçbiri tek başına başarılı olmak için yeterli değildir. En önemli nokta, güçlü yanlarımız ile güçsüzlüklerimizin de farkında olup onları nasıl dengeleyeceğimizi bilmektir.
-psychologytoday.com-